Yakup Bayrak

Sherpa Kurucusu

Yakup, 1977 İstanbul doğumlu. Doğuştan Kadıköy çocuğu. Mahalle maçları ve saklambaçlarla dolu hareketli çocukluk döneminin hatıraları arasında atılgan ve gazla çalışan yapısının nişanesi olan yaralar, bereler, kırıklar, çıkıklar öne çıkıyor en çok. Sporla içli dışlı oluşunu ortaokulda daha ileriye götürüp, orada bulunduğu yıllarda, Saint Joseph’in ortaokullar arası basketbol şampiyonu kadrosunda yer alıyor.
İleride soruşturmacı ve çözüm üretici kişiliğinin oluşumundaki önemini teslim etmekten geri durmayacağı, Saint Joseph’in hayatındaki yeri lise yıllarında da devam ediyor. Saint Joseph’in ardından Boğaziçi Üniversitesi macerasına atılan Yakup, turizm işletmeciliği eğitimi alırken, case study kavramıyla yüz göz olmaya ve ileride fazlasıyla işine yarayacak olan problematik vakaları çözümleme kabiliyetini kazanmaya burada başlıyor.
Bu dönemde, lise yıllarında amatör olarak başladığı davul çalma eylemini daha profesyonel noktaya taşıyıp, arkadaşlarıyla birlikte kurduğu Tik Tak isimli punk-rock grubuyla çok sayıda mekanda sahne alıyor. Grubun ilk profesyonel kayıt anlaşmasının ardından dağılması müzik kariyerini henüz başında bitirirken, ona, davulunu satıp bugüne kadar gelen ‘müziğe küsmüş eski punk davulcusu’ karizmasını kazandırıyor. O bu karizmanın etinden ve sütünden faydalanırken, biz İngiltere’de olsa post-punk öncesi döneme damgasını vuracak, dönem gençliği tarafından ‘abi çok iyi yaa’ diye anılacak sıfır model bir grubun yok olmasına üzülmekle yetiniyoruz.
Bugün, birlikte çalışmaktan çok birlikte öğrenilen ve tartışılan ortam olarak gördüğü stüdyo fikrine duyduğu hayranlıkla, memleket dijital dünyasına kazandırdığı DAM Start-up Stüdyo dahilinde, “doğru insanları doğru amaçlar” etrafında bir araya getirerek, “etki alanı ve son kullanıcıya faydası yüksek iş fikirleri” üretmeye devam ediyor. Ve ileride, Sherpa’nın başından itibaren dile getirilen ne pahasına olursa olsun dijital deneyimi zenginleştirme iddiasının altında ezilmediklerini görmek istiyor.
İş dışında, mahalle arası futbol oynadığı günlerden beri uzak kalamadığı yeşil alanlarda, parklarda, bahçelerde ailesiyle vakit geçirmeyi seven Yakup, gerçek bir Godfather hayranı. Kitabı mı filmi mi tartışmalarından vakit bulduğunda rock müzikle coşup, Vivaldi ile soluklanıyor. Seth Godin reçete yazsa okurum diyor ve blog takibi ve okurluğu konusunda master yapma yolunda ilerliyor.
Ailesine yeteri kadar zaman ayıramamaktan ve takıntı derecesinde detaycılıktan şikayetçi olan ve bunları düzeltmek için çabalayan Yakup, vizyonunu, iradesini ve mücadeleci ruhunu örnek aldığı Atatürk’ün gerçek bir hayranı.